|
|
Alıntıdır
"Bu Kutsal Olan, kendisini gizlemek icin kusurlu gorunmeyi secmiş olabilir mi?" diye dusundu. Tabi ki, olabilirdi! Boyle olmaliydi!
Manastirda uyum ve huzur icinde yasiyorlardi. Uzak koylerden gelen insanlar boyle sevgiyle dolu bir ortamin sicakliginin tadini cikarmak icin manastira akin ederlerdi.
Sonra bir gun ustat dunyaya veda etti. Bir sure kesisler gecmiste yasadiklari gibi yasamaya devam ettiler ama bir sure sonra gunluk rutin ozellikleri olan disiplin ve adanmada gevsemeler basladi. Her gun kapiya gelen koylulerin sayisi gittikce azaldi ve yavas yavas manastir bakimsiz ve ruhsuz bir yere donustu.
Kisa bir sure sonra kesisler aralarinda tartismaya, cekismeye basladilar. Bazilari parmaklarini sallayarak baskalarini sucladi, bazilarinin da icleri sucluluk duygusu ile doldu. Manastir duvarlarindaki enerji bu husumet ile catirdadi. Sonunda, kidemli kesis artik bu olumsuz atmosfere dayanamaz oldu.
İki gunluk yuruyus mesafesinde munzevi bir ustadin yasadigini duyan kesis onu aramak icin zaman kaybetmeden yola koyuldu. Ormandaki inziva yerinde ustadi bulunca, ona manastirin dustugu uzucu durumu anlatti ve tavsiye istedi.
Ustat gulumsedi. "Aranizda yasayan, Tanri'nin enkarnasyonu olan biri var. Etrafindakiler tarafindan saygi gormedigi icin, kendisini gostermemeyi seciyor. Bu yuzden manastirin durumu gittikce kotulesiyor."... Bu sozleri soyledikten sonra ustat sessiz kaldi ve baska bir sey soylemedi. Manastira donus yolu boyunca, kesis kardeslerinden hangisinin "Enkarne Olan" olabilecegini merak etti durdu.
"Belki o, yemeklerimizi yapan Jaspar kardestir" dedi kendi kendine. Ama bir saniye sonra, "Hayir, o olamaz. O pasakli ve aksi biri. Ustelik yaptigi yemeklerin tadi tuzu yok" diye dusundu.
Sonra, "Belki bahcivanimiz, Timor kardestir" diye dusundu. Bu dusunceyi de cabucak reddetti. "Suphesiz" dedi yuksek sesle. "Tanri tembel olamaz ve Timor kardesin yaptigi gibi asla yabani otlarin her yeri kaplamasina izin vermezdi."
Sonunda, kardeslerinin her birinde kusurlar bularak hicbirini Tanri'nin enkarnesi olmaya layik gormedi ama geriye kimsenin kalmadigini da fark etti.
Oysa Ustat ona kesislerden birinin o ozel kisi oldugunu soylemisti. Sonra birden aklina bir fikir geldi. "Bu Kutsal Olan, kendisini gizlemek icin kusurlu gorunmeyi secmis olabilir mi?" diye dusundu. Tabi ki, olabilirdi! Boyle olmaliydi!
Manastira ulasinca, ustadin soylediklerini hemen kardeslerine anlatti ve onlar da Kutsal Olan'in aralarinda yasadigini ogrenince saskina donduler.
Her biri, Enkarne Olan Tanri'nin kendisi olmadigini bildigi icin, diger kardeslerini dikkatle incelemeye ve aralarindan kimin Kutsal Olan oldugunu belirlemeye calisti. Ama hepsi de digerlerinin hatalarini, kusurlarini ve basarisizliklarini goruyordu. Eger Tanri aralarinda ise, kendisini cok iyi gizliyordu. Enkarne Olan'i kendileri arasinda bulmak zor olacakti.
Bircok tartismadan sonra, sonunda birbirlerine karsi nazik ve sevgi dolu olmak icin caba gostermeye karar verdiler. Birbirlerine Enkarne Olan'a karsi dogal olarak gosterecekleri saygi ve onur ile davranacaklardi .
Eger Tanri gizli kalmakta israr ediyorsa, o zaman her bir kesise, sanki Kutsal Olan' oymus gibi davranmaktan baska secenekleri yoktu.
Her biri digerlerinde Tanri'yi gormeye o kadar yogunlasmisti ki, bir sure sonra kalpleri birbirlerine karsi sevgiyle doldu. Zaman gectikce, Tanri'yi sadece birbirlerinde degil, herkeste ve her seyde gormeye basladilar.
Gunler sevgi dolu ve yasam sevinci icinde keyifli gecmeye baslamisti. Manastir bu sicacik atmosferin isigini bir deniz feneri gibi yaydi ve kisa sure icinde koyluler oradaki sevgi ve sayginin sicakligini iclerine doldurmak icin yine manastira akin ettiler.
Bir sure sonra kidemli kesis, verdigi sir icin tesekkur etmek uzere ustada bir ziyaret daha yapmaya karar verdi. "Enkarne Olan'in kimligini kesfettiniz mi?" diye sordu ustat.
"Evet" diye yanitladi kidemli kesis. "O'nun hepimizin icinde oldugunu gorduk."
Ustadin yuzunde kocaman bir gulumseme belirdi....
Ozsaygi ve sevginin mucizesini anlatan ne guzel bir hikaye.
Sahi, Sen gercekten kimsin?
Sevgiyle hosca olun.