2 Mart 2009 Pazartesi

"BİR GARİP ÖLDÜ DİYELER ... "ENCİNO COSTA"

Güzel yurdumun her köşesi bir kültür ve insan mozaiği...
24.02.2009 tarihli gazetelerde bir haber olarak çıkan bir yaşam ...
Kimbilir nerelerde kimler yaşıyor... Bir sokakta karşılaştığımız bazen selamlaştığımız, bazen bakıp geçtiğimiz, bazen sohbet ettiğimiz insanların, sıradan gördüğümüz insanların yaşam öyküleri hiç de sıradan olmuyor araştırıp inceleyince...
İŞTE HABER....

Meğer nasıl biriymiş!


Fatih'teki enkazda kalan piyanistin hayatı Hollywood filmi gibi





Fatih’te yaşadığı binanın altında kalan piyanist Encino Costa, İran Şahı’nın eşi Farah Pehlevi’nin gözdesiydi.

Encino Costa’nın yıkılıp altında kaldığı ev, piyanist kadar yaşlıydı. Fatih’te 1935 yapımı bir binanın çökmesiyle hayatını kaybeden İtalyan piyanist, 70 yaşındaydı. Piyanistin İstanbul’daki yaşamı 16 yıl önce eşinden ayrılıp Tahran’dan Türkiye’ye yerleşmesiyle başladı. Babası Mısırlı, annesi de İtalyan olan Costa’nın her ikisi de doktor olan kız ve erkek çocuğu ile eşi İran’da yaşıyor.

Costa, birçok tanınmış ailenin çocuğuna müzik ve yabancı dil dersleri veriyordu. Başta piyano ve klarnet olmak üzere birçok enstrüman da çalabilen Costa, İngilizce, İtalyanca ve Fransızca da biliyordu. Costa, komşularının gürültüsünden rahatsız olduğu için kulak tıkacı kullanıyordu. Komşularının da bu nedenle uyandıramadığı Costa’nın cesedi Adli Tıp Kurumu’nda bekletiliyor. Ailesi’nden veya dostlarından birileri sahip çıkmadığı takdirde, Costa kimsesizler mezarlığına gömülecek.

İran’ın ilk talk şovcusu

Encino Costa’yı çok iyi tanıyanlardan ve çocukları da Costa’dan piyano dersi alan Ali Nusret de, Costa’nın İran’da ilk talk şov yapan insanlardan olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Costa, İran’dayken çalıştığı lokale son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin karısı Farah Pehlevi sürekli gidermiş. Costa ölmeden bunu hep anlatırdı bize. Farah Pehlevi onu çok severmiş ve bundan dolayı Encino’nun çaldığı geceler o da dinlemeye gidermiş. Devrimden önce ilk talk şovculardan olduğunu da sürekli anlatırdı bize.”

Batı müziği yasaklanınca

Encino Costa’nın piyano dersi verdiği Seda ve Ali Nusret de İran Devrimi sırasında hem ailevi nedenlerden hem de rejim değişikliğinden dolayı İstanbul’a geldiğini söyledi. Nusret, şunları söyledi: “Encino Costa Mısır’da büyüdü. Orada bir dönem bir grubu da oldu. Ardından Seyahat Gemileri’nde çalmaya başladı. Devrimden bir süre önce İran’a yerleşip, orada yaşamaya başladı. İran’dan ayrılmasının nedeni hem İran’da batı müziğinin yasaklanması hem de ailevi sorunlardı.”

Günlüğünde evin yıkılacağı yazıyordu

COSTA’NIN en sevdiği uğraşlarından biri de günlük tutmaktı. İşte Costa’nın 30 Aralık 2002 tarihinde günlüğüne yazdığı ifadeler: “Nasılsın? İyi misin? Ben pek iyi değilim. Çünkü uykum rahatsız. Şey!.. Beni çok uyandırıyorlar komşularım gürültüyle. Onların 3 tane üçlü koltukları var. Her gece onlar yatarken, üçlük koltuğu açarlarken bir deprem oluyor gibi. Bina sallanmaya başlıyor ve ben 1 buçuk civarında yatağımdan fırlıyorum. Midem bulanıyor ve başım bütün vücudum ağrıyor. Uyumak zorundayım...”

GAZETE VATAN/ KENAN BUTAKIN HABERİ

Yaradanın rahmeti sonsuzdur...
Rahmetler üzerine olsun....
Vatan toprağında huzurla yatsın....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder