11 Ocak 2010 Pazartesi

GÜZEL GÜNLERE 1


Doksanlı yılların başlarında okuduğum bazı kitaplarda, ikibinli yıllarda dünyada neler olacağı, dünyanın ve bizim nasıl değişimlerden geçeceğimiz gibi konular vardı. Bunları okurken hepsi bana kurmaca gibi geliyordu. Ama şimdi içinde yaşadığımız dünyaya, içinde yaşadığımız ülkeye, bireyi olduğumuz topluma bakınca okuduklarımın gerçekleştiğini görüyorum. Sanki bizim çağ dünyanın sonunu görmek için burada olmayı seçmiş. Dünya ekonomik, sosyal, siyasal bir çalkantının içinde ve heryerde kaos var. Çıkarlar için yapılan savaşlar, çıkarlar için yapılan kavgalar, cinayetler, hırslar, öfke , ihanet, vefasızlık, kızgınlık sarmış heryeri dört bir taraftan. Ve dağdan yuvarlanan bir çığın giderek büyümesi, yuvarlandıkça ve büyüdükçe önüne çıkan her şeyi silip süpürmesi gibi muazzam bir çöküş, bir yokoluş dönemi geçiriyoruz. İnsani vasıfları fazla olan insanlar, yüreği sevgi dolu, vicdanı olan ve şefkatli insanlar bir şeyler yapmak için çırpınıyor, acı çekiyor, depresyona giriyorlar.
Peki neler oluyor? Bizler ne yapmalıyız? Bu büyüyen çığın altına kalmamak, ezilmemek için nasıl önlemler almalı, yüreklerimizi bu acılardan nasıl korumalıyız?
Şimdi aklımda kaldığınca, dilimin döndüğünce bildiklerimi paylaşmak için bunca aradan sonra yazmaya karar verdim.
Sevgili mavi planetimiz, güzel dünyamız bir geçişe doğru yol alıyor. Bu geçiş için de hazırlanıyor. Bizler de geçiş için hazırlanmaktayız. Bedensel ve ruhsal olarak hazırlanmaktayız.
İçinde olduğumuz dönem tüm kutsal kitapların Mahşer, kıyamet, diye adlandırdıkları dönem. Bu kaos, bu karmaşa, ve duygusal çalkalanmalar o yüzden. Bu dönemde dengede kalmak, dramalara kapılmamak, kaos ortamlarından kendimizi uzak tutmak zorundayız. Nasıl olacak peki???
Öncelikle bilinçli olmalı, psikolojik olarak ve ruhsal olarak kendimizi hazırlamalıyız. Bu dönemde etrafımızdaki insanlara yardım etmek pek mümkün olamayacak, çünkü en yakınımızdaki insanların bile realitesini değiştirmek mümkün değil. Yardım almak ancak değişmeyi istemekle mümkün, değişmeyi istemeyen , imkansızlıklara, trajedilere ve drama kendini kaptırmış insanları zorla değiştiremiyoruz ne yazık ki.
Tüm bu kaosun içinde eski olan ne varsa çökecek, eski realiteler, eski yöntemler, eski sistemler eski olan herşey değişmek için, dönüşmek için çökecek. Ama farkında olanlar ve farkındalığı artanlar ilahi sistemden destekler görecekler.
Bu dönemde hizmet, sevgi, beraberlik, BİZ bilincinde olmak ve o bilinçte kalabilmek çok önemli. Çünkü ihtiyacımız olan en önemli şey" BİRLİK BİLİNCİ", "BİRLİK ENERJİSİ", "SİNERJİ"
Dünyada kendimize en yakın olarak gördüğümüz ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız bile bizimle aynı ruh ailesinden olmayabilir.Ruh ailemiz yakın realitede, yakın frekansta olduğumuz insanlardan oluşur. O nedenle en yakınımızdaki insanla aynı dili paylaşamazken bazen yeni tanıdığımız birisi kırk yıllık dostumuz gibi yakınımız oluverir. Çükü ruh ailelerinin birleşme zamanındayız.
Bu dönemde zaman enerjileri çok hızlandı, geçmişte 24 saatte pek çok şeye yeterken, şimdi tek bir şey yapmaya zaman yetmiyor. Geçmişte birkaç ayda bir önemli birşey yaşanırken, şimdi neredeyse hergün önemli şeyler yaşanıyor. Enerjiler, zaman hızla değişirken bizlerde eski ben'den yeni ben'e geçiyoruz. Eğitimler, eğilimler, eski kalıpları bırakıcak, değişeceğiz.
* Öncelikle zaman ve enerjilerimizi alan, negatife götüren, frekansımızı düşüren insanlara ve olaylara hoşgörülü olmayı bırakmak zorundayız. En azından uzaklaşmalıyız.
* Hayatımızı sadeleştirmek zorundayız. Fazlalıklarımızı ayıklayıp dağıtacağız. Sanki iki yıllık
ömrümüz kalmış gibi hayatımızdaki fazlalıkları vereceğiz, sadeleşeceğiz.
* Gönlümüzü coşturan,frekansımızı yükselten, bizi mutlu eden şeyleri yapmalıyız.
* Yavaşlamalıyız. Sakin ve yavaş, koşuşturmadan yaşamalıyız. İhtiyaç duydukça dinlenmeli,
bol bol uyumalıyız. Çünkü vücutlar, kimyamız değişmekte.
* TV'de, gazetelerde haberleri okumayı bırakmalıyız. Mutsuz eden film, dizi, program
izlememeliyiz.
* Bol bol sıvı almalıyız. SU orucu yapmalı, bitki çayları ve doğal kaynak suları içmeliyiz. Sindirim
sistemini çok zorlamamalı, dinlendirmeliyiz.
* Diyafram nefesi almalı, nefes egzersizleri yapmalıyız. Çünlü doğru nefes, yaşam enerjimizi arttırır.
-
konu çok önemli oldğu için devam edeceğim efendim.

2 yorum:

  1. Uzun zamandır senden bir ses bir soluk alamamıştım ama işte yine buralardasın çok şükür.Foton kuşağına giriş aşamasında o yıllarda okuduklarımızın ne hızla gerçekleştiğini görmemek ne mümkün değil mi canım?Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  2. Canım Sufim,
    evet yıllar su gibi akıp geçmiş, hayatlarımız gibi... özlemle kucaklıyor, sevgilerimi gönderiyorum canım.

    YanıtlaSil