29 Aralık 2010 Çarşamba

YENİ BİR YIL YAKLAŞIRKEN...


Güzel ülkemde kimi insanlar yılbaşı için hazırlıklar yaparken kimileri bunu şiddetle kınamakta ve yılbaşı kutlamanın, çam ağacı süslemenin günah olduğunu bile söylemekteler. Oysa çok hoş bir şekilde tüm öğeleri birleştirerek bir kutlama yapıyoruz. Şükran günü hindisini pişiriyor, çam ağacımızı süslüyor ve yeni gelen yılın hoş gelmesi için sevinçli karşılamalar yapıyoruz biz bazı gönlü güzeller. peki bu adet nereden gelmiş bilen var mı? Evet var, muhteşem araştırmacı, bilimkadını, gönlü ve enerjisi genç ,sevgili
Muazzez İlmiye Çığ araştırmalarını açıklamış. Bu adet nereden ve kimlerden gelmiş. Buyrunuz ;
ÇAM
SÜSLEME
GELENEĞİ


Hıristiyanları n İsa'nın
doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski
Türklerin yeniden
doğuş bayramıdır.


Türklerin, tek
Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre,
yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı
bulunuyor.


Buna hayat
ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim
bütün halı, kilim ve işlemelerimizde
görebiliriz.


Türklerde
güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin
kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22
Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor.


Uzun bir
savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.

İşte bu
güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük
şenliklerle akçam ağacı altında
kutluyorlar.


Güneşin
yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak
algılanıyor.


Bayramın adı
NARDUGAN


(nar=güneş,
tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.


Güneşi geri
verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar.


Duaları
Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar,
dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler
diliyorlar Tanrıdan.


Bu bayram için,
evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın
etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar.
Yaşlılar,
büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya
gelerek birlikte yiyip içiyorlar.


Yedikleri; yaş
ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve
dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır,
uğur gelirmiş.


Akçam ağacı
yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş.
Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş.


yüzden bu
olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu
da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan
görerek aldıkları
söyleniyor.


İsa'nın
doğumu ile hiç ilgisi yok.


"Doğum,
güneşin yeniden
doğuşu"


Sümerolog

Muazzez İlmiye ÇIĞ


.

2 yorum:

  1. Sevdiğim ve takdir ettiğim Muazzez İlmiye Çığ herzamanki gibi gerçekleri ne güzel dile getirmiş.
    Kutlama ve iyi dilekler, sebep ne olursa olsun çok güzel değil mi?

    Yeni yılını tüm içtenlikle kutlar sağlıkla sevdiklerinle ve gönlünce bir yıl dilerim.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Canım,
    Mutlu,sağlıklı, şanslı bir yıl dileğiyle kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.

    YanıtlaSil