23 Aralık 2008 Salı

Bolluk üzerine 1

Sekiz yıldan beri her sene yazlarımızı geçirdiğimiz yazlık evimizde bu yıl daha uzun süre ve yalnız tatil yaptık. Genellikle İtalyan aileleri gibi kalabalık olduğumuzdan bahçe ve toprakla ilgili bana seyretmekten ve arada sulamaktan başka iş düşmezdi. Bu yaz sevgilimle başbaşa kaldık ve bahçe ile, toprakla ilgilenme işi bana kaldı. Ve bazı insanların doğayı, hayvanları neden insanlara tercih ettiğini anladım. Doğa; yalın ve saf görünümünün ardında o kadar farklı gizemler içeriyor ki bunu yaşayarak anlıyabiliyor insan.
Gittiğimiz zaman bahçe bakımsız, otlar adam boyu, ağaçları öldüren sarmaşıklar her yanı kaplamış durumdaydı. Ve paçaları sıvayıp bahçeye daldım. Bahçe dediğime bakmayın normal bir bahçe değil, orman arazisi içinde ve orman yapısında, yanı başı kestane ormanı olan bir yer. Bir hafta sonra her şey budanmış, toprağın yüzü açılmış ve varolan ortancalar, sardunyalar, kaktüsler kendilerini göstermişlerdi. 2 hafta sonra ise bize teşekkürlerini sunmaya başladılar. Üzerleri tomur tomur çiçeğe durdu. Hatta normalde Mayıs ayında çiçek açan Erguvan ağacı Temmuz ayında çiçekler açtı. Doğa, toprak karşılık veriyor, teşekkür ediyordu. Meditasyon gibi bir şey toprakla uğraşmak hatta daha fazlası. Hiç birşey düşünmüyor toprakla BİR olmayı yaşıyorsunuz. Toprakla , Yaradan ile börtü böcek ile yaprakla çiçekle BİR'siniz. Teşekkür- Şükür birbirine karışıyor. Müthiş bir aşkınlık hissi. Meditasyondan ileri demem bu yüzden.
Ve güneşin her akşam farklı renk oyunları ile muhteşem günbatımı şölenlerini izleyip düşünceye dalıyordum. İçimde büyük bir huzur ve mutluluk duygusu ile. Ve gece gökyüzü ayrı bir manzara sunuyordu... binlerce yıldız dalga sesleri eşliğinde gözlerimizin önünde bir başka boyuttan sesleniyordu adeta. Yeniliyor, tazeliyordu ruhumuzu...
Bolluk üzerine düşündüm.... doğa öylesine bereketli ki... bir tohum ekiyorsun sana bin meyve veriyor.

2 yorum:

  1. Bilge'cim eyvah...doğanın sesine kulak verdin...duymamak mümkün mü...Sonuç...Ağaçların dibinden Bilge hanımı koparıp,denize götürmek büyük sorun olmuştu ...His mi ???sanki aşkından koparıyormuş duygusuna kapılıyordum =)))

    YanıtlaSil
  2. Eveeeeet Gülhan'cığım, beni denize gitmek için her çağırdığında deniz öyle anlamsız geliyordu ki....bıraksan gece olana dek bahçede kalabilirdim. Ama denize girince de iyi ki zorlamış ve gelmişim diyordum. Karmaşık bir AŞK işte....

    YanıtlaSil